engel olmak

Turkish-English Translation

  1. Verb to baffle
  2. Verb to balk
  3. Verb to bind
  4. Verb to blanket
  5. Verb to clog
  6. Verb to debar
  7. Verb to disappoint
  8. Verb to disrupt
  9. Verb to hamper
  10. Verb to interfere
  11. Verb to put the mocks on
  12. Verb to obstruct
  13. Verb to preclude
  14. Verb to prohibit
  15. Verb to shackle
  16. Verb to shut in
  17. Verb to thwart
  18. Verb to trammel
  19. Verb to trap
  20. Verb to hinder
  21. Verb to avoid
  22. Verb to inhibit
  23. Verb to present an obstacle
  24. Verb to prevent
  25. Verb to stand in the way
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(haberin) yayılmasına engel olmak
to gag Verb
…in ortaya çıkmasına engel olmak
to obviate … Verb
adalete engel olmak
to stand in the way of justice Verb
adaletin işlemesine engel olmak
to obstructing justice Verb
adaletin işlemesine engel olmak
to obstruct justice Verb
adaletin işlemesine engel olmak
to interfere with the course of justice Verb
adaletin işlemesine engel olmak
to defeat the ends of justice Verb
bir irtifak hakkının kullanılmasına engel olmak
to obstruct an easement Verb
bir kimsenin kötü niyetine engel olmak
to spike sb's guns Verb
bir öğrencinin ilerlemesine engel olmak
to put back a pupil Verb
bir şeye engel olmak
to militate against sth Verb
bir şeye engel olmak
to set a bar against sth Verb
birine engel olmak
to stand in someone's way Verb
birinin başarılı olmasına engel olmak
to keep someone back Verb
birinin bir şey yapmasına engel olmak
to prevent someone (from) doing sth Verb
birinin birşeyi yapmasına engel olmak
to prevent someone from doing something Verb
birinin çalışma sına engel olmak
to keep someone from work Verb
birinin çalışmasına engel olmak
to keep someone from work Verb
birinin görevini yapmasına engel olmak
to obstruct someone in the execution of his duty Verb
birinin işlerine engel olmak
to queer sb's pitch Verb
birinin yoluna engel olmak
to keep one's way Verb
birşeye engel olmak
to head off something Verb
çalışma özgürlüğüne engel olmak
to impede the liberty to work Verb
görüşe engel olmak
to intercept the view Verb
iflastan kovuşturmasına engel olmak
to avoidance of bankruptcy proceedings Verb
işine engel olmak
to derange Verb
kendine engel olmak
to check yourself Verb
komşunun ışığına engel olmak
to stop a neighbour's light Verb
manzaraya engel olmak
to interrupt the view Verb
uçağın yerden kalkmasına engel olmak
to ground an airplane Verb
yabancı rekabete engel olmak
to curb foreign competition Verb
anlaşmazlıklara engel olmak için
in order to preclude any misunderstaning
Turkish-English phrases from Zargan's own database